• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

RANDEVU TAKVİMİ
İLETİŞİM BİLGİLERİ
Adres:
Kenedy Caddesi Örnek Apt. No:35/10 Tunalı Hilmi   ANKARA

Telefon:
0(312) 417 38 38

Faks:
0(312) 417 70 75

Email:
info@adnancansever.com
GELEN E-POSTALAR
SİTE HARİTASI

CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI

        Cinsel davranış yaşam koşulları ve yaşanan kültürün etkisiyle şekillenir ve kişiden kişiye çok farklılık gösterebilir. Bu nedenle normal cinsel yaşamı tanımlamak zordur. Anormal cinsel yaşam daha kolay tanımlanabilir. Çok kısıtlı yaşanan, kendine ve başkalarına zarar veren, birincil cinsel organların uyarılmasıyla gerçekleşmeyen, suçluluk ve anksiyetenin eşlik ettiği cinsel yaşantı anormal olarak tanımlanabilir.

         Yapılan çalışmalar erkeklerin üçte birinde, kadınların yaklaşık yarısında cinsel işlev bozukluğu olduğunu göstermektedir. Erkeklerde sertleşme sorunları ve erken boşalma sık rastlanan cinsel sorunlarken kadınlarda daha çok cinsel istek azlığı, ıslanma azlığı, orgazm sorunları ve ağrı bozuklukları görülür.

Cinsel işlev bozukluklarında tedavi ile yüz güldürücü sonuçlar alma olasılığı yüksektir.

Normal cinsellik

         Cinsel yaşantının 4 dönemi vardır.

1. İstek: Cinsel işlev döngüsünün diğer dönemlerinde bazı bedensel belirtiler ortaya çıkmaktadır. İstek dönemi, bu bedensel belirtilerin çıkmasından önceki cinsel ilişkiye bakış, motivasyon ve yönelimi tanımlayan dönemdir.

2. Uyarılma: Psikolojik ya da gerçek bir uyaran karşısında normal bedensel değişikliklerin ortaya çıktığı dönemdir. Birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişik sürelerde devam edebilir.

3. Orgazm: Üreme organlarının ve perineal kasların ritmik kasılmalarıyla, erkeklerde ejekülasyonun gerçekleştiği, 30 saniye ile birkaç dakika arasında değişen bir sürede gerçekleşen, cinsel gerilimin haz ve rahatlamayla sonuçlandığı dönemdir.

4. Çözülme: Kanın üreme organlarından geri çekilerek normale döndüğü dönemdir. Orgazm gerçekleşmişse kısa sürer ve kas gevşekliği, genel bir iyilik hali ve rahatlama gerçekleşir. Orgazm gerçekleşmemişse çözülme dönemi 2-6 saat kadar sürebilir ve gerginlik ortaya çıkabilir. Erkeklerde birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişen bir dönemde yeniden uyarılma gerçekleşmez. Kadınlarda böyle bir dönem yoktur, hemen yeniden uyarılma gerçekleşebilir.

Cinsel işlev bozuklukları

1. Cinsel İstek Bozuklukları:

            Azalmış cinsel istek bozukluğu: Cinsel aktivite isteğinin az olması ya da hiç olmaması durumudur. Başlangıçtan beri olabileceği gibi, normal bir cinsel yaşantıdan sonra da görülebilir. Evli çiftlerin yaklaşık %20’sinde istek azlığı olduğu düşünülmektedir. Hormonal değişiklikler, ilaçlar, hastalıklar, depresyon gibi benlik saygısını azaltan bozukluklar, uygunsuz partner, cinsellik dışı konularda ortaya çıkan çatışmalar cinsel isteği azaltabilir

         Cinsel tiksinti bozukluğu: Bir partner ile cinsel ilişki kurmaktan tiksinti duyma ve bundan tamamen kaçınma halidir.

2. Cinsel Uyarılma Bozuklukları

         Kadında cinsel uyarılma bozukluğu: Cinsel uyarılar karşısında yeterli derecede ıslanma-kabarma olmaması ya da olsa bile cinsel ilişki bitene kadar bunun sürdürülememesi olarak tanımlanır. Başlangıçtan beri olabilir, sonradan gelişebilir ya da sadece bazı durumlarda ortaya çıkabilir. Kadınların %15’inin sürekli, %25’inin aralıklı olarak bu sorunu yaşadığı bildirilmektedir. Menopozdan sonra bu durum kadınların yaklaşık yarısını etkilemektedir.

         Erkekte sertleşme sorunu: Cinsel ilişki için gerekli sertleşmeyi sağlayamama ya da cinsel ilişki bitene kadar sürdürememe olarak tanımlanır. Başlangıçtan beri olabilir, sonradan gelişebilir ya da sadece bazı durumlarda ortaya çıkabilir. Yaşla birlikte sertleşme sorunları yaşanması normal kabul edilebilir. Erkeklerin yaklaşık %8’inde sertleşme sorunları olduğu bildirilmektedir.

3. Orgazm sorunları:

Normal bir uyarılma ve ilişkiye rağmen orgazmın gecikmesi ya da olmaması olarak tanımlanır. Başlangıçtan beri olabilir, sonradan gelişebilir ya da sadece bazı durumlarda ortaya çıkabilir. Kadınların yaklaşık yarısında orgazmın gecikmesi ve %15’inde orgazm olamama durumu vardır. Erkeklerde bu oran daha düşüktür ve yaklaşık %4 civarındadır.

Erken boşalma: Cinsel birleşme gerçekleşmeden, hemen sonrasında ya da kısa bir sürede orgazm gerçekleşiyorsa erken boşalmadan söz edilebilir. Başlangıçtan beri olabilir, sonradan gelişebilir ya da sadece bazı durumlarda ortaya çıkabilir. Erkeklerin %30’unda erken boşalma olduğu tahmin edilmektedir.

3. Cinsel Ağrı Bozuklukları

            Cinsel ilişki sırasında ağrı yaşanmasıdır. Cinsel bölgelerle ilişkili ameliyat geçiren kadınların %30’unda cinsel ilişkide ağrı ortaya çıktığı bildirilmektedir. Hamilelik, lohusalık ve menopoz dönemlerindeki hormonal değişikliklere bağlı ıslanma sorunları ağrı oluşturabilir. Kaygı, korku ve olumsuz cinsel deneyimler gibi psikolojik etkenler de ağrıya neden olabilir. Vajinismus da cinsel ağrı bozukluğu oluşturan nedenlerden biridir. Vajinusmusta vajinanın dış bölümündeki kaslar istemsiz ve birleşmeyi engelleyecek derecede kasılmaktadır.

Ağrılı cinsel ilişki erkeklerde çok nadir ortaya çıkan bir durumdur.

4. Genel tıbbi duruma bağlı cinsel işlev bozuklukları

         Kalp damar hastalıkları, varikosel, hidrosel, siroz, böbrek yetmezliği, solunum yetmezliği, enfeksiyonlar, diyabet, hipertiroidi, Parkinson, prostat ameliyatı, kolon ameliyatları, vajina bölgesine ilişkin ameliyat ve hasarlar gibi çeşitli hastalıklara bağlı olarak gelişen cinsel işlev bozukluklarıdır. Bu hastalıklarda cinsel istek azlığı, sertleşme sorunları, ağrılı ilişki gibi durumlar ortaya çıkabilir.

5. Madde kullanımına bağlı cinsel işlev bozuklukları

         Keyif için kullanılan birçok madde başlangıçta kaygıyı azalttığı için cinsel performansı artırır gibi görünse de, uzun dönemde cinsel performansı bozar. Alkol, sigara, sakinleştiriciler, esrar, kokain gibi her türlü bağımlılık durumunda cinsel işlev bozukluğu ortaya çıkmaktadır.

Tedavide kullanılan antipsikotikler, antidepresanlar, lityum, antikolinerjikler, antihipertansifler, antihistaminikler gibi birçok ilaç cinsel sorunlara yol açma potansiyeline sahiptir. İlaçlara bağlı cinsel fonksiyon bozukluğu kişiden kişiye ya da yaş durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Her kullananda sorun çıkacağı anlamına gelmez.

6. Diğer cinsel işlev bozuklukları

         Kompulsif cinsel davranış: Bütün yaşamı cinsellik peşinde koşmakla geçen, buna aşırı zaman harcayan, gittikçe artan derecede cinsel deneyim yaşama arayışında olan ve doyuma ulaşamadığında gerginlik yaşayan kişiler şeklinde klinik görünüm verir.

         İlişki sonrası huzursuzluk: İlişki sonrasında rahatlama beklenirken, tam tersi üzgün, gergin, sinirli, mutsuz olma gibi belirtilerin çıkmasıdır. Erkeklerde daha sık ortaya çıkmaktadır.

         Tamamlanmamış evlilik: Evli çiftlerin hiç cinsel ilişki kurmamış olma durumlarıdır. Tipik olarak cinsellikle ilişkili konular hakkında hiç bilgilendirilmemiş ve baskılanmışlardır. Genellikle tedaviye başvurmazlar ve bozukluk tesadüfen fark edilir.

         Beden imaj sorunları: Kişinin bedeninden aşırı kaygı duyması ve bazı bölgelerinin görünmesinden ya da o bölgelere dokunulmasından aşırı rahatsızlık duyulması şeklinde tanımlanabilir.

         Don Juanism: Çok fazla cinsel deneyim elde etme peşinde olan erkekleri tanımlamakta kullanılan bir deyimdir. Bilinçdışı çatışmaların ya da eşcinsel dürtülerin baskılanması sonucu ortaya çıktığı düşünülür. Bu kişiler genellikle cinsel ilişki sonrasında partnerlerinden uzaklaşırlar.

         Nemfomani: Kadında cinsel ilişki arayışının aşırı olmasıdır. Genellikle altta yatan başka bir cinsel sorun vardır.

         Aşırı fantezi: Partnerinin yerine başka birini koyma, zor kullanarak ilişkiye girme, cinsel etkinlik izleme, grup seks yapma, tanımadığı kişilerle birlikte olma, sadistik cinsel deneyim yaşama gibi düşüncelerin aşırı ve uygunsuz kullanılması ya da bunlar olmadan sağlıklı bir ilişki kurulamaması durumudur.

         İlişki sonrası baş ağrısı: Cinsel ilişkiden hemen sonra başlayan ve birkaç saat süren baş ağrısı olması durumudur.

         Orgazmik anhedoni: Cinsel ilişki tamamen normal olduğu halde, sonrasında hiçbir rahatlama hissedilmemesi halidir.

         Kadında erken orgazm: Kadınların %10’unda erken orgazm olduğu bildirilmektedir. Çok fazla incelenmemiş bir konudur.

Tedavi

         Cinsel işlev bozukluklarında tedavi ile iyi sonuç alma olasılığı yüksektir. Vakanın durumuna göre uygulanan ilaç tedavisi, bilişsel davranışçı yaklaşımlar, eğitim, psikoterapi ve mekanik uygulamalar genellikle yararlı olur.

Mart 2014

Ana Menü / Başa Dön


Yorumlar - Yorum Yaz